9 Ekim 2021 Cumartesi

KIEV - KYIV


Uzun zamandır yazamadım. Olmadı. Denk gelmedi. İlham perileri hep vardı ama zaman ayıramadım. Bu güzel şehri size tanıtamadım. Hep aklımdaydı. Ancak zamansızlık, plansızlık ve iş yoğunluğundan ötürü odaklanamamıştım. 

Kiev. Ukrayna'nın başkenti, yaklaşık 3 milyon insanın yaşadığı şehir. Yeşiliyle Karadeniz şehirlerimizi andıran, mimarisiyle, tarihiyle Avrupa şehirlerine taş çıkartan Avrupa'nın en kalabalık 7. nüfusuna sahip şehir. 

Bildiğimiz üzere Ukraynaya vizesiz seyahat edebiliyoruz. Türk vatandaşlarından vize istemiyorlar. Geçerli süreli pasaportunuzla ya da yeni nüfus kimliklerimizle ülkeye giriş yapabiliyoruz. Vizesiz gidilen ülkelere giderken hep sanki Türkiye'de bir yere gidiyormuşum hissi uyanıyor nedense. Anlamsız vize evrak telaşı olmadan, acaba vize verirler mi korkusu yaşamadan gidilen her yer bir puan önde olmalı. Kiev'de iki tane havalimanı var. Biri Boryspil diğeri ise Zhulyany havalimanları. Zhulyany daha küçük bir havaalanı ancak şehire daha yakın (yaklaşık 10 km). Boryspil daha büyük bir havalimanı ve genellikle Uluslarası uçuşlarda kullanılıyor, şehire yaklaşık 30-40 km uzaklıkta. Havalimanına ayak bastığınızda bir form doldurmanız gerekiyor. Ve sonrasında kimlik veya pasaport kontrolleri yapıldıktan sonra ülkeye giriş yapabiliyorsunuz. Havalimanından şehire otobüsler var. Bu otobüsler bizim buradaki Havaalanı otobüsleri gibi özel. Belli bir ücret karşılığında sizi şehir merkezine bırakıyorlar. Kiev metro ağı gelişmiş bir şehir. Bu yüzden indiğim yerden direkt metro ile kalacağım yere çok rahat gidebildim. Tek sorun kiril alfabesi. Bunu da telefonuma indirdiğim uygulama ile çözdüm. direkt hangi durakta inmem ve aktarma yapmam gerektiğine kadar uygulamalarda mevcut. Bu yüzden çok rahat bir seyahat oldu benim için. Taksi ve Uber çok kullanılıyor. Açıkçası çok para da tutmuyor. Türkiye'de 150-200 TLlik bir mesafeyi burda 40-50 TL gibi bir fiyatla hizmet alabiliyorsunuz.


Kiev'de fiyatlar Türkiyeye göre daha uygun. Bu yüzden para anlamında çok sıkıntı yaşayacağınızı sanmıyorum. Yani ortalama düzgün bir yemek yemeğe kalksanız ki Türk parasıyla ödeyeceğiniz maksimum tutar 50-70 TL arasında olur. Bu yemeğin kalitesinin ve fazlalığının Türkiyede karşılığı 200-300 TL arasında. Ukrayna mutfağı Türk damak lezzetinden çok uzak değil. Borş çorbası, lahana dolması, Kiev tavuğu( bizim tavuk filetoya benziyor ama çok lezzetli) , mantı (kesinlikle yemelisiniz). Bu arada Kiev'de her yurtdışı şehrinde olduğu gibi Kebap, dönerde bulmanız mümkün. Eğer alkol seviyorsanız alkol fiyatlarının da Türkiye'nin neredeyse yarısı kadar olması sizi şaşırtmasın. Vodka, bira, şarapların tadına bakmadan dönmeyin. Kahve severlerinde her yerde göreceği Aroma Kava dükkanlarından da kahve içmeyi unutmayın. 

Kiev öncelikle çok yeşil bir şehir. Hemen hemen her sokağında parklar, yeşil yürüyüş alanları bulunmakta. Oksijen anlamında da sizi tatmin edebilecek bir yer. Gezilecek çok yerleri var elbette. Ben yaklaşık 4 gün kaldım ve bir çok yerine gittim. Genelde metro kullanıp, yürüyerek gezmeyi tercih ettim. Öncelikle katedraller çok güzel. Rus mimarisinin ön planda tutulduğu kiliseler, katedraller ve yollar görüyorsunuz. Yollar alabildiğine geniş. Rus İmparatorluğunun sevdiği gibi tankların geçeceği boyutlarda ve istenildiğinde uçakların bile iniş yapabileceği genişlikte yollar yapılmış. En önemli meydanı Bağımsızlık Meydanı; Kreşatik caddesinde tarihe adını yazdırmış bir meydan. Mutlaka görülmesi gerekir. Aziz Sofya Katedrali(St. Sophia's Cathedral), Mağaralar Manastırı (Pechersk Lavra), Anavatan Heykeli(Mother Motherland), Altın Kapı (Golden Gate), Ulusal Opera Evi (Opera House), Çernobil Müzesi, Andrevski Yokuşu (Andrevski Spusk) , Mariinsky Park ve Mariyinsky Sarayı, Shevchenko Park, Kiev Universitesi, Arsenalna Metro istasyonu (dünyanın en derin metro istasyonu), Besarabsky Market. Kiev'de genelde cafeler  Bunun dışında kocaman caddelerde ve parklarda gezerken zamanın nasıl geçtiğini anlamayacaksınız.

Her şey iyi güzel. Peki hava durumu nasıl diye sorarsanız ben Temmuz ayında gitmeme rağmen bilhassa akşamları üşüdüğüm için uzun kollu sewatshirt ve eşofman altı aldım oradan. Bu yüzden Türkiye gibi bir iklim beklemeyin. 4 günde 2 kerede yağmur yağdı. Kışın gitmek isteyenlerin de mutlaka botlarını, kazaklarını ve kalın montlarını yanlarında götürmeleri gerektiğini de hatırlatayım.