27 Şubat 2017 Pazartesi

2017 OSCAR WINNERS LIST

2017 Oscar Winners List:

Best film
🏆 Moonlight

Best actress
🏆 Emma Stone (La La Land)

Best actor
🏆 Casey Affleck (Manchester By The Sea)

Best director
🏆 Damien Chazelle (La La Land)

Best supporting actress
🏆 Viola Davis (Fences)

Best supporting actor
🏆 Mahershala Ali (Moonlight)

Best original screenplay
🏆 Kenneth Lonergan (Manchester By The Sea)

Best adapted screenplay
🏆 Barry Jenkins and Tarell Alvin McCraney (Moonlight)

Best cinematography
🏆 Linus Sandgren (La La Land)

Best original score
🏆 Justin Hurwitz (La La Land)

Best original song
🏆 Justin Hurwitz, Benj Pasek and Justin Paul (La La Land)

Best sound editing
🏆 Sylvain Bellemare (Arrival)

Best foreign language film
🏆 Asghar Farhadi (The Salesman)

Best film editing
🏆 John Gilbert (Hacksaw Ridge)

Best visual effects
🏆 Robert Legato, Adam Valdez, Andrew R. Jones and Dan Lemmon (The Jungle Book)

Best production design
🏆 David Wasco and Sandy Reynolds Wasco (La La Land)

Best sound mixing
🏆 Kevin O'Connell, Andy Wright, Robert Mackenzie and Peter Grace (Hacksaw Ridge)

Best documentary Feature
🏆 Ezra Edelman and Caroline Waterlow (O.J.: Made in America)

Best animated film
🏆 Byron Howard, Rich Moore and Clark Spencer (Zootopia)

Best animated short film
🏆 Alan Barillaro and Marc Sondheimer (Piper)

Best documentary short subject
🏆 Orlando von Einsiedel and Joanna Natasegara (The White Helmets)

Best live action short film
🏆 Kristof Deak and Anna Udvardy (Sing)

Best make-up
🏆 Alessandro Bertolazzi, Giorgio Gregorini and Christopher Nelson (Suicide Squad)

Best costume design
🏆 Colleen Atwood (Fantastic Beast and Where To Find Them)

25 Şubat 2017 Cumartesi

BERLİN , BERLİN, BERLİN

Gezmeyi herkes sever. Yeni yerler görmek, yeni kültürleri tanımak ve yeni insanlarla konuşmak ilgi çekici ve heyecan vericidir çoğu zaman. Şimdi sizleri beni en çok etkileyen, belki de yaşamaktan zevk aldığım, orada kendimi en az İzmir'de gibi hissettiğim şehire yolculuğa çıkaracağım.
Berlin benim gidipte dönmekte zorlandığım bir şehir olmuştur hep. Bunu Roma içinde söyleyebilirim. Oranında apayrı bir tadı vardır. Ama Berlin, belki dilini bildiğimden belkide Alman tarihi ile ilgili çok fazla ilgilenmiş olmamdan mıdır bilemiyorum, beni en çok etkileyen şehirdir.. Çünkü hala savaşın izlerini taşıyan, yaralarını hala sarmaya çalışan bir şehir. Berlinde olup zaten kendinizi yabancı hissetmenizde imkansızdır. Neredeyse tüm mağazalarda dilimizi bilen kişiler çalışmakta. Yani kaybolduğunuzda her beş kişiden ikisi Türk olduğu için gideceğiniz yere kadar size kendi dilinizde yolu anlatabilirler. İşte bu yüzden Berlin'i seviyorum belkide. 

Berlin'e ilk kez gidecekler için kış mevsiminin çok uygun olmadığını ve şehirden soğumaları için bir sebep olacağını hatırlatmakta fayda görüyorum. Tabi eğer benim gibi kışın gezmeyi seviyorsanız Berlin tam size göre bir yer. -5,-6 civarında dışarıda ellerinizde eldiven ve bere ile gezmeyi seviyorsanız, doğru yerdesiniz. Ben her mevsimini severim Berlin'in. Sonbaharı vardır ki Tiergarten'da yürüyüşe çıkarsınız, sanırsınız ki Hollywood film setindesiniz. Her yer sonbahar sarısı. Kışın gittiğinizde ise buz gibi hava akciğerlerinize kadar dolar. Resmen hissedersiniz havayı içinizde. Yazın ise çok ılık ve sıcak olmayan yemyeşil bir tabiatı vardır. Belkide en yeşil başkent değildir. Ancak dünya listelerinde eminim ismi vardır. Berlin'de kullanılan iki havaalanı vardır. Biri Schönefeld, diğeri ise Tegel. Her ikisinede Türkiye'den seferler düzenleniyor. Hem Schönefeldten hemde Tegelden trenle şehir merkezine ulaşım mümkün. Kalacağınız yerde önemli tabi. Eğer daha hareketli bir yerler olsun istiyorsanız; Kurfürstendamm, Alaexanderplatz, Charlottenburg, Schöneberg ve Kreuzberg'i tercih etmelisiniz. Kafamı dinlemek istiyorum, gürültüsüz ortamlar olsun diyorsanız; Spandau, Potsdam, Köpenick tercih edebilirsiniz. Berlin Avrupa'nın en ucuz başkentlerinden biri sayılabilir. Müze girişlerinin 7-15 euro arasında değiştirğini söyleyebiliriz. Ayrıca Türk dönerlerinin enfes lezzetinede ulaşmanız menü olarak 7,90 euro, yada 3,20 döner ekmek şeklinde yiyebilirsiniz. Bunun yanısıra marketten alabileceğiniz bir çok abur cubur, çikolatada cabası. Hepsi uygun fiyatlarda. Yani en azından diğer başkentlere göre daha ucuz. 
Ulaşımın ise çok kolay olduğu bir şehirdir. Neredeyse her caddeye metro gidiyor. S Bahn ve UBahn tercih etmelisiniz. Hem öğrenmesi de daha kolay. Otobüs güzergahlarını ben bile yıllardır öğrenemedim. Eğer grup ile gidiyorsanız 3-6 kişi olarakve beraber gezecekseniz , grup kartı almanız daha mantıklı. Yaklaşık 28 euro bir günlük 6 kişi sınırsız kullanabiliyor. Berlin'de bir kontrol mekanizması yok aslında bilet sorgulayan yok. Ancak bileti aldıktan sonra makinelerde onaylatıp biniyorsunuz. Bazı zamanlarda ise görevliler habersiz tren vagonunuza binip sorabiliyor, yada sivil görevlilerde bu işi yapabiliyor. Cezası var, yerinizde olsam denemezdim. İleride vize alırken bile sorun haline gelebiliyormuş. Bu yüzden yasal yollarsan seyahatinizi sürdürmek en güzeli. Berlinde gezmenizi önerebileceğim başlıca yerler; Reichstag (önceden randevu alarak içeriye giriliyor), Brandenburg kapısı, Müzeler Adası, Berlin duvarı, Bergama Müzesi, Checkpoint Charlie, Yahudi Müzesi, Katledişen Avrupalı Yahudiler Anıtı,East side Gallery. İlk etapta bunları gezmeniz bile yetecektir. Gece hayatı anlamında kapalı bir kutu gibi görünsede bir çok Avrupa şehrinden de iyi olduğu söylenebilir. Güzel ve çılgın parti arayışlarınız varsa muhakkak önceden tarihlerine bakın ve cüzri bir giriş ücreti karşılığında bu partilere katılabilirsiniz.
Yüklenen fotoğrafları bizzat kendim çektim. Bilginize. Şimdiden iyi tatiller..

HIDDEN FIGURES- GİZLİ SAYILAR

Gerçek bir başarı öyküsünün içine dalmaya hazır mısınız? İşte uzun zamandır aradığım kıvamda bir film izledim dün. Gerçek bir hikayeden birebir alıntı yapılarak senaryoya dökülmüş bir vefa eseri. 1960lı yılların Amerikasında geçen bir serüven. Kadınların hele de siyahi kadınların hiçe sayıldığı, belli imtiyazlar dahilinde okuyabildikleri ve çalışabildikleri dönemler. Filmi izlerken bir kez daha eşitliğin ne kadar önemli olduğunu anlamış oldum. Filmin teması ırkçılık üzerine kurulmuş ve zorlukları aşmaya çalışan dahi üç kadını anlatıyor. NASA gibi önemli bir kuruluşta yer alabilmiş üç akıllı kadın. Filmi izlerken kimi zaman gözyaşlarınız gözlerinizi dolduruyor ve burnunuzu sızlatabiliyor. Hele ki ana karakterden Katherine'nin Kevin Costner'a tuvalete gittiği için azarına karşılık çıkışı gayet içinizi sızlatıyor. Oyunculukların çok başarılı olduğunu da tahmin etmek zor değil. Kevin Costner gibi oyunculukta çok başarılı bir aktörü
bile bu üç bayan başroldeki tahtından almış. Eğer bugünlerde hangi filme gitsem diye düşünüyorsanız bence bu film herkes için iyi bir seçenek olacaktır. Zorluklar içinde matematiği kuvvetli üç bayanın mücadelesini sıkılmadan izleyeceksiniz.