18 Haziran 2015 Perşembe

İş başvuru ve mülakatlar


İŞ BAŞVURU VE MÜLAKATLAR
 


MÜLAKATÇI TİPLERİNİ TANIMA YÖNTEMLERİ. 
ABD'de başlı başına bir öğrenim konusu olan ve her geçen gün gelişen teknikler gecikmeyle de olsa ülkemize yansımaktadır.
Mülakat tekniği seminer ve kurslarında öğretilen bu tekniklerin geniş açıklamasına girmeyeceğiz. Ancak bu eğitimi alanların tipik davranışlar sergilediklerini bilmenizde yarar var.
Bu davranışları saptamanız halinde karşı taktikleri geliştirerek mülakatın başarıyla sonuçlanmasını sağlayabilirsiniz.
Belli başlı mülakatçı tiplerini birlikte görelim:
Mülakat tekniği eğitimi almamış görüşmeciler: 
Eğer çok sayıda kişiye yakın aralıklarla randevu verilmişse; diğer adaylarla aynı bekleme odasına oturtulmuşsanız ve mülakatçı sizi doğrudan makamında karşısına oturtarak konuşturuyorsa büyük ihtimalle mülakat eğitimi almamış bir görüşmecinin karşısındasınız.
Genellikle bu tür görüşmecilerin masaları üzerinde çok sayıda dosya bulunur; görüşme sırasında telefon çalabilir veya görüşmeci sıklıkla kendinden ve firmasından bahseder.
Klasik mülakat tekniği almış görüşmeciler: 
Bu tür görüşmecilere ülkemizde çok sık rastlanır.
Genellikle danışman firmaların verdiği mülakat teknikleri seminerlerinden öğrendiklerini uygularlar.
Sizinle özel hazırlanmış bir mülakat odasında görüşmeyi yeğlerler. Çoğu IK yöneticisidir. Kurallara uyulur. Genellikle dinleyici olurlar.
Eğer şu tipik sorular ve benzerleri size yöneltiliyorsa bu görüşmecinin klasik mülakat tekniği seminerlerinden geçtiğini tahmin edebilirsiniz.
"-Zayıf ve güçlü yanlarınızdan söz eder misiniz?"
"- Sizin diğer adaylardan belirgin farkınız ne olabilir?"
"- Size önerilen pozisyon için başarı hedefleriniz nedir?
"- Size önerilen pozisyon için niteliklerinizin yeterli olduğunu nasıl kanıtlayabilirsiniz?
"- Kariyer çizginizde kısa ve uzun vadeli hedefleriniz var mı? Neler?
"- Eğer işe kabul edilirseniz başlangıçta neler yapmayı düşünüyorsunuz?
"- Kariyerinizde en önemli başarınız olarak neyi görüyorsunuz?"
"- Yenilik ve yaratıcılık hakkında ne düşünüyorsunuz?
"- Sizi motive edecek başlıca unsurlar neler olabilir?"
"- 'Challenge' (etik, rekabet, hırs vb. de olabilir) sözcüğü size neyi ifade ediyor?
Yeni nesil mülakat teknikleri eğitiminden geçmiş görüşmeciler: 
Bu tipi temsil eden görüşmecilerin sayısı ülkemizde çok azdır.
Ancak yabancı orijinli şirketlerde ve bazı danışman kuruluşlarda bulunabilirler.
Eğer gelişmiş Avrupa ülkelerinde ve özellikle ABD'de iş arıyorsanız büyük kurumlarda bu tür görüşmecilerle karşılaşma olanağınız bir hayli yüksektir.
Bu görüşmecilerin temel uygulaması sohbet olmakla birlikte; bu sohbet çeşitli kurgulama ve taktiklerden oluşur.
En çok baş vurulan yöntemler ve bazı tipik davranışlar şunlardır:
(Dikkat: Verilen örnekler bir fikir vermek içindir. Sorular daha değişik biçimde kurgulanabilir. Konuşmalar ABD'de yapılan orijinal bir mülakattan aynen alınmıştır.)
Ajitasyon (kışkırtma ve tahrik): 
"- Bu kiloyla horlamadan rahat uyuyabiliyor musunuz?"
Merak/aidiyet
" Biz adaylarda bir ideolojik inancın bulunmasına önem veririz. Sizin ideolojik inancınız nedir?"
Self- assertive (kendine güvenme, hakim olma) 
"- Sık iş değiştirmenizden bağımsızlığınıza düşkün
olduğunuz sonucunu çıkarıyorum. Doğru mu?
Kişisel motivler: 
"En son ne zaman bir iyilik yaptınız? Neden?"
Aspiration/challange (tutku ve iddia) 
"- Diyelim ki ileride şirketin genel müdürü oldunuz. Hemen yapacağınız üç icraat ne olur?"
Kompleksler / önyargılar / nevrozlar: 
"- Diyelim ki iki aday karşısındasmız; biri çok zeki, yakışıklı, atak ve ateist; diğeri ise saçları dökülmüş sakin bir kişilik; fakat rakibiyle aynı zeka düzeyine sahip ve oldukça da dindar... Benim yerimde olsanız hangisiyle daha fazla ilgilenirdiniz? Neden?"
Incentive /dürtüler / güdüler
"-Ben paraya büyük önem veririm. Siz parayı mı; şöhreti mi tercih edersiniz?
Emotion süreçleri (heyecan ve duygular) 
"-Okulda ya da eski işinizde kıskandığınız biri oldu mu? Neden?"
Affektif kapasite: (algılama gücü) 
"- işe başlayacağınız firmanın/bölümün amblemini görüyorsunuz. Bu amblem sizde nasıl duygular uyandırıyor?"
Entelektüel kapasite: 
"-ihtilal deyince çoğu adayın aklına Fransız Devrimi' gelir. Neden acaba?
Siz yaşamınızda /işinizde hiç devrim yaptınız mı?"
Görüldüğü gibi bu tür mülakatta yan yollara da sapılmaktadır.
Sohbet özel nitelikli sorgulamalara dönüşebilir.
Ancak deneyimli bir görüşmeci bu soruları yukarıdaki örneklerde olduğu gibi en yalın biçimiyle değil; mevcut gündem ve olaylarla karıştırarak soracaktır.
Bu sorular klasik yöntemdeki konuşma akışı içine monte edilen ayrıntılardır.
Eğer bu ayrıntıları yakalayabilirseniz; mülakatı yapan görüşmeci hakkında kesin fikir sahibi olabilirsiniz.
(Yukarıda verilen tüm sorulara siz de mantıklı yanıtlar vermeye çalışın. Böylece tuzak sorular karşısında beceri kazanmış olacaksınız.)

KARŞI TAKTİKLER NASIL GELİŞTİRİLMELİ? 

Yukarıda mekan düzenlemesine bakarak mülakat tekniği almış bir uzmanla karşılaşma olasılığı üzerinde durmuştuk.
Şimdi de görüşmecinin davranışlarından mülakat tekniği eğitimi alıp almadığını anlayıp karşı taktikleri oluşturalım.
Bu saptamalar aslında mülakat tekniği eğitiminde onlara bilinçli olarak öğretilen öncelikli davranış kalıplarıdır.
Bir bakıma bunlar, mülakat tekniğinin can alıcı bölümleridir.
Bilinçli olarak uygulanan bu davranışlara karşı sizin davranışlarınız nasıl olmalıdır?
Sahneleri dramatize ederek fotoğrafları birlikte görelim:
Randevunuza geldiniz. Sizden başka kimse ortalıkta görünmüyor. Sekreter veya özel bir görevli sizinle yakından ilgileniyor ve görüşeceğiniz kişinin adını ve unvanı söylüyor.
Hemen özel görüşme odasına almıyorsunuz.
Bu bir tespit olabilir: Büyük ihtimalle eğitimli bir mülakatçıyla görüşeceksiniz.
Sizden sonra odaya girecek görüşmeci kendini tanıtacak ve elinizi sıkacaktır. Siz de kendinizi tanıtın ve bekleyin.
Eğer size sekreter tarafından yer gösterilmemişse işaret edilen koltuğa oturun.
Kendinizden emin olarak tatlı bir tebessümü yüzünüzden eksik etmeyin.
Görüşmeci hem sizi rahatlatmak hem de ortama uyum sağlamanızı kolaylaştırmak için asıl konuya girmeden havadan sudan konuşacaktır.
Bu davranış genellikle sizi rahatlatmak amacına yönelikse de uygun bir başlangıç taktiği de olabilir.
Böylesine bir giriş genellikle gündemde olan bir konuyla ilgilidir. Örneğin dün oynanan kupa maçı ya da yoğun kar yağışının ulaşıma etkileri... Dinleyin ve soru yöneltilmemişse bu konularda sohbete başlayıp yorum yapmayın.
Dikkat edeceğiniz konu göz teması sağlamaktır. Gözünüzü görüşmecinin gözünden ayırmayın. Tavana yere ya da pencereden dışarıya bakmadan konuşun.
Muhatabınızın gözünün içine bakmakta zorlanıyorsanız büyük ihtimalle otoriter ve etkileyici bir kişiliğin karşısındasınız demektir.
Çoğu insan bu delici bakışlardan gözlerini kaçırır ve daha başlangıçta mülakat başarısız olur.
Bakışlarınızı muhatabınızın iki kaşının arasına yoğunlaştırın. Bu yöntem sizi delici bakışların direkt ışımasından koruyacaktır.
Yapacağınız tek şey Hintlilerin iki kaş arasına oturttukları kırmızı noktayı hayalinizde oluşturup muhatabınızın kaşları arasına bakmaktır.
Bu yöntem yorulmanızı ve bakışların etkisi altında kalmanızı önleyecek; tam tersine siz etkilenmeden muhatabınız sizin bakışlarınızın etkisi altına girecektir.
Ve bir ilginç ayrıntı daha: Koltuk düzeninde oturuyorsanız ve karşınızdaki görüşmeci kadın; siz de erkek iseniz insiyaki olarak bakışlarınızı kaçırdığınız anda ilk bakılan yer içgüdüsel olarak muhatabınızın bacakları olacaktır.
Böylesine amaçsız bakış görüşmeci üzerinde ters etki yapabilir.
Bazı kültürlerde bacak bacak üstüne atmak bir güven ifadesidir. Kadınsanız bunu abartmadan ve seksapelinizi öne çıkarmadan mutlaka yapın. Erkekseniz mülakatın ilerleyen aşamalarında yapmanız gerekir.
Yerinize oturduktan sonra ceket düğmelerinizi çözün. İliklenmiş bir giysiyle dakikalarca oturmak saygıdan çok, etki altına kolayca girmenin ifadesidir.
Konuşurken aşırı jestlerden kaçının. Çok hareketsiz de olmayın. Her şey dozunda gerçekleşmeli.
Ellerinizden çok yüzünüzdeki mimikleri konuşturun, ifadesiz bir surat gizem ve yoksunluk belirtisidir.
Bu konuda 'mimiklerinize dikkat edin' diyenlere de asla aldırmayın. Mimikler ruh zenginliğinizin ve tecrübelerinizin en canlı tanıklarıdır.
Unutmayın; jest ve mimikler, şahsiyetin doğal tavrını oluşturur. Her kişiliğin kendine özgü davranışları jest ve mimiklerle ortaya çıkar.
Daha da önemlisi muhatabınız sizi jest ve mimiklerinizle farklı ya da sıradan bir kişi olarak hatırlayacaktır.
Görüşme sırasında doğal davranışlarınızı kısıtlamayın. Örneğin gözlüğünüzün camını silmek gibi...
Büyük ihtimalle kaç numara gözlük kullandığınız sorulacaktır. Bu işi iyi bir zamanlamayla kritik sorular sırasında yaparsanız taktik yanıt için zaman kazanacaksınız.
Ne içeceğiniz sorulduğunda "neler var" cümlesini asla kullanmayın. Unutmayın barda ya da kahvehanede değilsiniz.
Ne içersiniz dendiğinde sakın 'su içerim" veya "hiçbir şey almayayım" şeklindeki ifadelerden kaçının. Bu baskıdan kurtulmak ve etki altına girmek anlamına gelir.
Eğer kahve içecekseniz şeker miktarını üzerine bastırarak söyleyin. Çayı tercih ediyorsanız açık ya da koyu olmasını isteyebilirsiniz. Bunlar prensiplerinize bağlılığın işareti olarak algılanır.
İnce belli bardakta veya fincanda çay siparişi ise tam tersi etki yapar. Siz basit zevkleri ön plana alan bir insan olabilirsiniz!..
Üst düzey mülakatlarda alkollü içki de ikram edilebilir. Bu konuda en iyisi "-siz ne alıyorsunuz?" sorusunu yöneltmek ve muhatabınızın tercihine katılmaktır.
Eğer içki içmiyorsanız bunu açıkça söyleyin. En azından bir buzlu soda siparişi vererek dengeyi sağlayın.
Mülakat başlangıcında sigara ikram edilirse kabul etmeyin; ancak mülakatın ilerleyen dakikalarında görüşmeci sigara içerse ikramı siz de kabul edin.
Özellikle genç adaylar biraz da heyecanın etkisiyle alçak sesle konuşur veya kelimelerin son hecelerini yutarlar. Laflar anlaşılmaz ve ikaz gelir...
Alçak sesle konuşmak ve lafların yutulması başlangıçta eksi puandır. Bunu önlemek için mülakata gelirken ( ya da mülakat sabahı) bir tiyatro sahnesinde olduğunuzu varsayıp sesli bir şiiri tüm vurgularıyla yavaş yavaş ; sindire sindire okuyun.
Arabanızda veya otobüste ezberinizdeki şiiri sessiz de olsa tonlamalarına dikkat ederek zihninizden yüksek sesle tekrarlayın. Bu yöntem heyecanınızı da giderecektir.
Eğer şiirden hoşlanmıyorsanız ve ezberinizde şiir yoksa tiyatro sanatçılarının ağızlarını bilemek için zaman zaman kullandıkları birkaç tekerlemeyi basitçe ezberleyin.
Bunu mülakat öncesinde yavaş tempoda tekrar edin. Başarmaya çalışın. Dudaklarınız ve gırtlağınız tembellikten arınacak ve normal konuşmanız sırasında ses renginizin ve tonlamalarınızın değiştiğini göreceksiniz. Hatta bu alıştırmayla kazandığınız müzikal stil normal konuşmanıza da yansıyacak ve lafları tane tane söyleyeceksiniz.
Bu arada size çok yararlı olabilecek basit ve eğlenceli üç ayrı tekerlemeyi önermek isterim:
( Özellikle sesinizi açacak ve kelimeleri tane tane söylememizi sağlayacak bu tekerlemelere siz de bildiklerinizi ekleyebilirsiniz.)
" Çatalca'da topal çoban çatal yapıp çantada çatal satar; nesi için Çatalca'da topal çoban çatal yapıp çantada çatal satar?"
" Şu karşıda bir dal, dal sarkar kartal kalkar. Kartal kalkar dal sarkar. Dal kalkar kantar tartar."
"Ocak kıvılcımlandırıcılardan mısın; kapı gıcırdatıcılardan mısın? Ne ocak kıvılcımlandırıcılardanım ; ne kapı gıcırdamalardanım."
Gençlerimizin çok kullandığı 'yani' 'yaa' ' tabiki' 'okey' gibi kelimeleri unutmamız ve konuşma dilimizden çıkarmamız gerekir.
Yerli yersiz yabancı kelimeleri kullanmak ise özenti olarak algılanır.
Mülakata mevsime uygun renkleri içeren giysilerle gidin. "Fukaranın düşkünü beyaz giyer kış günü" özdeyişini unutmayın...
Kısa kollu gömlek üzerine kravat takılmaz. Sakın böyle bir yanlış yapmayın. Gömleğiniz uzun kollu olmalı ve uygun renkte kravat takmalısınız.
Takım elbise altına bağcıksız ve mokasen ayakkabı giyilmez. Ayakkabının rengi genellikle siyah olmalıdır. Çoraplarınız da öyle...
Bayanların tercihi ise etek bluz veya etek ceket olmalıdır. Abiye giysilerle; pantolonla mülakata gidilmez. Döpiyes altına açık ayakkabı giyilmemelidir. Aşırı yüksek ve düz pabuçlardan sakınmalısınız.
Makyajınız sade ve doğal olmalıdır.
Erkek adaylar moda dahi olsa sakal veya abartılı bıyıklarla mülakata girmemelidir. Hatta günümüzde bıyıklı olmak bile modern iş hayatında hoş karşılanmaz.
Kirli sakal veya sıra dışı boyalı saçlar bir mülakatta olumsuz etki yaratırlar.

DİĞER ÖNEMLİ AYRINTILAR... 

Bazı görüşmeciler mülakatın ses kaydını yaparlar ve sizden izin isteyebilirler.
Doğrudan reddetmeniz bazı kuşkularınız olduğu anlamına gelir. Bunu açıklamalısınız.
"-Bu kayıtlarda gizlilik ilkesine kesinlikle uyulacağı kanısını taşıdığım için bu önerinizi severek kabul ediyorum" demeniz iyi bir puan almanızı sağlayacaktır.
Bir farklılık yaratmak ve metot anlayışınızı ortaya koymak açısından mülakata çantanızla birlikte girmenizde yarar var.
Mülakat başlamadan "-Görüşmemizin detaylarını not almama izin verir misiniz?" diyerek izin almalısınız.
Bazı soruları ve verilen bilgileri not alabilirsiniz. Bu not alma işi abartılmamak; karşı tarafın önemli gördüğünü hissettiniz konuları not almalısınız.
Bu süreç sürekli göz temasınızın yorgunluğunu alacak ve size düşünme olanağı da sağlayacaktır.
Not defterinizin orta boyda olmasına özen gösterin. Kişiliğinizi tamamlayacak bir kalemi de daima yanınızda bulundurun. Muhatabınızdan kalem istemeniz mülakatın seyrini bir anda değiştirir ve değerlendirme hanesine kocaman bir eksi puan yazdırır.
Mülakat öncesi bir CV veya form doldurmuşsanız bir kopyasını yanınızda bulundurun ve mülakata girmeden yeniden gözden geçirin.
Eğer CV'nizin el yazınızla yazılması şart koşulmuşsa biliniz ki yazınız grafolojik açıdan amatörce veya profesyonelce analiz edilecektir. Amatör kaligrafi değerlendirmelerinde genellikle yazının estetik görüntüsüne ve güzelliğine bakılır.
Yazının özenle yazılmış olması, yazan kişinin düzenli olduğu kanısını uyandırır. Oysa grafoloji başlı başına bir ilim olup işin uzmanları yazıdan kişilik ve karakter analizleri de yaparlar.
ÎK alanında kaligrafiden kişilik analizi yapmakta birkaç metot olmakla beraber, geleneksel olarak Fransızların ' Crepieux-Jamin Grafoloji Analizi" kullanılır. Bu metot yazının düzeni, şekli, ölçüsü ve yönü üzerinde durur.
Fikir sahibi olmanız açısından bu metodun değerlendirdiği şekillerden bazılarına kısaca göz atalım:
Özenilmiş aynı boyda estetik görünüşlü yazı: İçgüdüsel
davranışları baskı altına alan kontrollü ve kuşkucu kişilik.
Yuvarlak şekilli yazı: Alttan alan; teslimiyetçi; evet
efendimci kişilik.
İpliksi biçimde akan yazı: Esrarengiz kendini ele
vermeyen kapalı ve içe dönük bir kişilik.
Yapmacık; abartılı; gösterişli yazı: Sorunları olan; isyankar
ve sahtekarlığa eğilim
Köşeli yazı: İnatçı ve iddiacı bir kişilik
Küçük yazı: Konsantrasyon yeteneği
Geniş ve büyük yazı: Özgürlüğüne düşkünlük, kararsız
fakat güvenilir kişilik.
Sıkışık yazı: Cimriliğe varacak kadar tutumlu; paraya çok
değer veren bir kişilik
Aşağı yönelen yazı: Depresif ve melankolik mizaç
Sola yatmış yazı: Ölçülü kontrollü ve kuşkucu bir kişilik.
Sağa Yatmış yazı: Atılganlık ve ihtiras.
Hem sağa hem sola devrilen yazı: Hilekarlık ve düzenbaz
kişilik .
Kağıdın altında üstünde sağında ve solunda bıraktığınız boşluklar da kişiliğiniz ve ilişki düzeyiniz kakkında önemli ip uçları verir:
Üstte büyük boşluk: Ölçülü saygılı ve olumlu ilişkiler.
Üstte küçük boşluk: Çevreyle uyum arayışları. Sıkıntılı
ilişkiler. İçe kapanıklık
Altta büyük boşluk: Güzel sanatlara yatkınlık. Yumuşak
ve olumlu davranışlar.
Altta küçük boşluk: Aceleci,sabırsız, kaygılı bir mizaç.
Çevreyle çıkara dayanan ilişkiler.
Solda geniş boşluk: Büyük estetik düşkünlüğü. Eli açıklık.
Yardımseverlik. İnsanlarla iyi ilişkiler.
Solda küçük boşluk: Radikal düşünceler. Aşırı tutumluluk
ve itimatsızlık.
Burada birkaç küçük örneğini verdiğimiz grafoloji özellikle ABD'de bazı meslek gruplarıyla yapılan mülakatlarda vazgeçilmez bir metottur.
Ülkemizde ise az da olsa bu işin eğitimini alan görüşmecilerin bulunduğu görülmekte ve bu süreç hız kazanmaktadır.

MÜLAKAT TEKNİĞİ EĞİTİMİ ALMIŞ GÖRÜŞMECİLERİN BAZI TİPİK SORULARI VE TAKTİK YANITLAR. 
Klasik ya da modern mülakat tekniklerini uygulayan görüşmeciler önceden CV nizi dikkatle okur ve ayrı bir kağıtta açıklanması gereken noktaları not ederler. Çoğu özgeçmişinize göre nasıl bir taktik uygulanacağının planını yapar.
Her aday için standart bir görüşme akışı uygulayan mülakatçıların görüşlerinde yer yer sübjektif unsurlar ağır basar.
Bu nedenle özellikle modern mülakat tekniğinde kişiye özel planlama yapılması ağırlık kazanmaktadır.
Mülakatı yönlendiren görüşmeci yalnız sorular yoluyla değil; bazı davranış ve durumları da ortaya koyarak sizden tepki bekler.
Sohbet sırasında 'ajitasyon' yöntemine bizde fazlaca başvurulmazsa da yabancı mülakatçılar bu yolu çokça tercih ederler.
Gerçek olan şudur ki; görüşme iki kişi arasında geçiyorsa inisiyatifin paylaşılması gerekir.
Bu nedenle karşı tarafı rahatsız etmeden zaman zaman inisiyatifi ele geçirecek yanıtlarla görüşmenin seyrini lehinize etkilemeniz söz konusu olmalıdır.
Görüşmecinin soruları yöneltme şeklinde, giyiminde, davranışlarında, jest ve mimiklerinde yapaylık seziyorsanız bunlar görüşmecinin acemi olduğunu ortaya koyar. Bu mülakatçılara karşı taktik geliştirilmesi daha kolaydır.
Muhatabınızın acemi olduğunu hissetseniz bile, konuşma sırasında söz kesmeniz ve muhatabınız cümlesini tamamlamadan konuşmaya başlamanız mülakatı zora sokar.
Önemli bir ayrıntı da görüşmecinin yaptığı esprilere vereceğiniz reaksiyonlarla ilgilidir.
Büyük ihtimalle çeşitli dozlarda esprilere muhatap olmanız
daima söz konusu olabilir.
Esprili konuşmaları yapan bir mülakatçının son derece deneyimli ve eğitimli olduğunu anlamalısınız.
Yapılan esprileri kunt ve duyarsız bir ifadeyle karşılarsanız mülakatı zorlaştırırsınız. Mülakatçınm koyacağı teşhisle 'kavrayış eksikliği' ve 'kendini kasıyor olmakla' suçlanacak ve bu sonuç negatif değerlendirme olarak notunuza yansıyacaktır.
Esprilere dozuna göre gülmeniz ve reaksiyon vermeniz beklenir. Ancak bunun bir kahkaha krizi şeklinde olmaması gerekir.
Şimdi de eğitimli görüşmecinin sorduğu bazı örnek sorulara, durum ve davranışlara örnekler verelim:
(Bu sorular sadece örnektir. ABD'de önemli bir temizlik malzemeleri üreticisi şirketin pazarlama asistanı seçiminde yapılan mülakatın sonuçlarından seçilmiştir. Her mülakatta bunların sorulacağı anlamı çıkarılmamalıdır.)
Örnek 1
Soru/davranış:
"-Yapacağımız görüşme uzun sürebilir; buna vaktiniz var mı? Yoksa kısa tutmaya mı çalışalım?" (tepki smaması)
Yanıt / davranış:
"-Benim bol vaktim var. Dilediğiniz kadar kalabilirim."
(teslimiyetçi/uysal/ nazik)
"-Kısa sürerse memnun olurum, işimden izin almadan geldim." (plansız / kuşkucu / karamsar)
"-Ben bu iş için geldim. Zamanı kısa tutmaya gerek yok." (coşkulu / fırsatçı / emotif)
"-Karşılıklı amacımıza ulaşacak kadar zamanımız olacağını ümit ediyorum." (kararlı / ihtiraslı /dikkatli)
Örnek 2
Soru/davranış:
"-İş dünyası acımasızdır. Rakiplerinizle nasıl başa çıkacaksınız?" ('adjustment' sınaması)
Yanıt/davranış
"-Benim için önemli değil. Ben herkesle iyi geçinirim." (teslimiyetçi/duygularını gizleyen/silik kişilik)
"-Savaşmak benim tabiatımda var. Hiç problem değil" (kurnaz / ihtiyatlı /benmerkezci)
"-Yerine göre; bazen savaş bazen barış..." (esnek/ketvurulu/duygusal kişilik)
"- Bilgi ve becerilerimi sergileyip başarı kazanarak..." (diplomat / enerjik / ihtiraslı kişilik)
Örnek 3
Soru/davranış:
"-Kariyer beklentinizi tek kelimeyle nasıl ifade edersiniz? Lütfen tek kelime olmasına özen gösterin." (affection/idrak sınaması)
Yanıt/davranış:
" -Para..." (özgür/hırslı/doğal)
"-Gelecek..." (disiplinli / gururlu / yaratıcı)
"- Başarı..." (diplomat/ihtiraslı/özgüvenli)
"- Yükselmek..." ( hayalci/heyecanlı/duygusal)
Örnek 4
Soru /davranış:
"- Bu iş için çok genç/yaşlı değil misiniz? (irritation / agitation / tahrik sınaması)

Yanıt/davranıs:
"-Akıl yaşta değil baştadır derler..." (teslimiyetçi / uysal / iradesiz)
"- Bana bu fırsatı verirseniz yüzünüzü kara çıkarmam..." (güvensiz/tutuk/ih tiyatlı)
"- Enerjim ve bilgimle bu işin üstesinden gelirim." (doğal / heyecanlı / esnek)
"- Bu durumun bir şans olduğunu görüyorum. Çünkü bu bir motivasyon unsuru olacak..." (Enerjik/lhtiraslı/Diplomat)
Örnek 5
Soru /davranış:
"- Sizce şu elimde gördüğünüz nedir? -görüşmeci Japon Bayrağma benzer bir sayfa göstermektedir- (yaratıcılık/reflection sınaması)
" - Bayrak...Japon Bayrağı..." (dikkatsiz/içtepisel/silik kişilik)
"-Anladım...Bana Uzakdoğu'yu ima ediyorsunuz... ( kuşkucu/ ihtiyatlı/ kurnaz)
"- Güneş imparatorluğu, ileri teknoloji... (yaratıcı / hayalci /dikkatli)
"- Herhalde yanıtım Japon Bayrağı olmamalı; bu bir hedef ya da amacın simgesi...
Beyazın içinde kırmızı heyecan dolu bir hedefi ifade ediyor... ( yaratıcı hayal gücü/ diplomasi yeteneği/ dikkat ve canlılık)
Son bir uyarı... 
Buraya kadar mülakat teknikleriyle ilgili bazı gelişmeleri ve deneyimli mülakatçılarm neler beklediğini kısaca gördünüz.
Şimdi karşı tarafı biraz daha tanıyorsunuz. Taktik geliştirmeniz mümkün.
Mülakat sizin kişiliğinize ve dikkatinize göre şekillenecektir.
Her şeyden önce kendinize güvenmelisiniz. Güven duygusu için kendinizi sınamanız ve tanımanız şart.
Mülakatın yarısı bilgi ise diğer yarısı da taktiktir. Bunun için kendinizi sürekli koşullandırmanız lazım.
Mülakat tarihinden önce sessiz bir ortamda oturarak bir T cetveli' çizin.
Sol tarafa kişiliğinizle ilgili olumlu şeyleri; sol tarafa da olumsuz yargılarınızı not edin.
Bunu psikolojik kelimelerle ifade etmenize gerek yok .içinizden nasıl geliyorsa öyle yazın.
Sonuç, sizin yalnız mülakatta değil yaşamın kendi içinde de ne ölçüde başarılı olacağınızı gösterecektir.
Elde ettiğiniz sonuçlarda 'olumlu sütunu' baskın çıkıyorsa hemen bir aynaya yönelin ve kendinize bakarak nasıl bir kişilik olduğunuzu bir kez daha düşünün, işte siz o yeteneklere ve olumluluklara sahip birisiniz. Kısaca, kendinize hayran olmakta haklısınız...
Eğer olumsuzluklar ağır basıyor ve ilgili sütunda bir dolu not görüyorsanız; sakın korkmayın. Bu T cetvelinin karşı sütununda olumlu taraflarınız da var. Hemen kendinizi eğitmeye bakın. Çünkü başarılı bir tedavi teşhisten geçer. Açık yürekli olduğunuza göre siz kısa zamanda eksiklerinizi düzeltecek ve aynaya bakıp kendinizle övüneceksiniz.

Mülakata girecek tüm adaylara mutluluk ve başarı dileklerimi sunuyorum.

alıntıdır.. (http://www.dasclub.com/forum_13_177_is-gorusmesinin-bilinmeyen-incelikleri-ii_son)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder