16 Aralık 2017 Cumartesi

SEVGİYE DAİR GÜZEL YAZILAR


Güzel sözler, güzel cümleler, güzel yazılar buldukça aşka dair buraya yazmaya devam.. Aşağıdaki yazılar alıntıdır...
love ile ilgili görsel sonucu

BENİ SEVMEYİ BİLİYOR MUSUN?

Bitmez tükenmez martıların haykırışı var yüreğimde sana dair uçup gelen. Bir yarım sesle sesleniyorum beni duyar mısın? Ayın o acılı suratının ardından gün doğduğunda, kanatlarını çırpan bir küçük kuş olduğunda sabah, sen yüreğini geçmişin kirinden arındırıp benim ellerime koyacakmısın?
Beni sevebilir misin? Niyetli misin buna ? Sen ilk yazın kuçağında uyurken yağmurlu serin akşamları düşünüp ödünç verilmiş yataklarda geçirdiğin sevişmeleri hatırlayıp kahrolacak kadar niyetli misin buna? Toğrağın iliğine ve kemiğine işleyen çok eski bir yağmur kadar beni içinde barındıracak mısın? Ay düşmüş toprakta menekşe kokulu öpüşmelerle geçikmiş iklimlerin ortasındayız seninle.

Zaman durdu sanki birden tartışmalar bitti. Güneşe dönüyor ayçiçeği gün hızlandığında ve ben her güne uyandığımda sana dönmeye niyetli. Sana diyor ki gözlerim; sen bir kırlangıç gibisin. Hayatın sana verdiği uslanmaz ruhun içinde her baharda bana dönen ama güzün hep göç eden... Ve ben korkuyorum seni sevmekten.

Bitmeyen şarkılarla avunmayacağım bundan böyle. Bak şimdi gökyüzüne, hayali bir gölgeye dönüşüyor benim bedenim. Her nefesinde solumaya başladın bile beni. Ve ben korkuyorum. Bir kasımpatı çiçek açıyor sarı taç yapraklarıyla. Ve gözlerim tiryakisi olduğum kahvenin tadında. Bunu biliyorum gece parçalanıyor, yıldızlar çıkıyor yüreğimden. Kirpiklerim titremeye başlıyor. Bu  çoçuk yüreğine yumulmuş ve bir daha ağlamak istemiyor, anlıyor musun?




BEN SENİ SEVDİM

Her düş, uzak bir ülkedir. Öyle kolay gidilip gelinmez... Sözcükler bazen
çaresiz kalır... Bir sigara, bir tane daha... Odam duman içinde... Başımın
üzeri başı dumanlı dağlar gibi... Bu duman içinde olsa başımı dik
tutmalıyım. Başım dik... Bu mevsimde pencere, kapı açmak da olanaksız.
Dışarıda kurt ulutan bir soğuk kol geziyor. Böylesi gecelerde pencereden
dışarı baktıkça ellerim üşür. Ellerimi cebime koymak, ısıtmak isteğiyle
devinirim oturduğum yerde. Bu hep yarım kalan bir deneme olarak kalır.
Ayıkır vazgeçerim. Az önce perdeleri savurup açtığımda camda buğu, dışarıda
karanlık bir soğuk, kendi ışığıyla ısınmaya çalışan sokak lambasından başka
kimsecikler yoktu. Camın buğusuna adını yazıyordum ki, komşunun kedisi
nereden çıktıysa salınarak sokaktan gelip geçti. Tam bir tekir... Üşümüştür
belki de. Kediler üşür mü...? Sokak lambası bile üşüyor. Kediler de üşür
elbette... Kedileri anlıyor muyum ben ? Bak bunu hiç düşünmemiştim. Ama
anlasam ne olur ki. O benim onu anladığımdan bihaber olduktan sonra. Seni
anladım dediklerim hep karşıma dikilip "Hayır, sen beni anlamadın"
dediklerinde aklıma bir gelip bir kaybolan ilk ve tek soru. "Peki sen beni
anladın mı ?" oldu hep... Şimdi biliyorum ki; hiç bir birimizi
anlamıyoruz... Anlamamak pek kötü değil. Buna katlanabilir insan. Asıl sorun
anlamazlıktan gelmekte. Bildiğini bilmezden, gördüğünü görmezden gelmekte...
Bazen susarız lal bir yalnızlık gibi... Diyecek bir söz gelmez aklımıza...
Susmalar hep çaresizliğimize yorulur. Çaresizlik olmadığı bir yana, her
susma, susma da değildir... Dil susarsa sırası gelmiştir yüreğin. Bazı
şeyler sırayladır. Parayla olmaz her şey. Yürek bilir bunu ve hiç bir
övünmeye başvurmadan tüm doğallığıyla başlar konuşmaya. Konuşunca da güzel
konuşur. Yürekten... Yüreğin dili gözlerdir. Gözlerini sözlerine dil eder...
Biliyorum az sonra çekip gideceksin. Bir bilinmezden geldiğin gibi yine öyle
birden bire başka bir bilinmezde yitip kaybolacaksın. Düşlerde gidip gelmek
zordur. Uzak ülkelere gidip gelmek kadar yorar insanı. Buyur otur. Ellerin
belinde dikilip durma öyle odanın ortasında. Yoksa beni anlamadın demeye mi
geldin ? Hayır, anladım... İlk ve tek seni anladım... "Dur gitme..."
Duvarlar, pencereler, pencerede cam sallanmasın. Adın silinmesin camın
buğusundan. Kapıları çapma... Perdeleri yüzüne çektiğim soğuk gecenin
kapıları arkadan kilitli. Konuşuyorum... Bir şeyler diyorum. Sen... Sen
yoksun, sesim yok. Yalnızlığında mı bir sesi var ? Bir yüreği var biliyorum.
Sesi olduğunu bilmiyordum. Yalnızlığım konuşuyor dinle o zaman... Anlarsan
zaten gitmezsin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder