22 Mart 2020 Pazar

CORONA VE İZOLE HAYAT


corona virüs ile ilgili görsel sonucuYaklaşık iki aydır tüm dünyada bir haftadır da ülkemizin tek gündemi Corona virüsü ya da diğer adıyla Covid-19 virüsü. Gerçekten ilk defa global anlamda çaresiz kalındığının görüldüğü, arkasında bir çok komplo teorilerinin üretildiği bir durumla maalesef karşı karşıyayız. Çalışmadığımız yerden geldi bu sefer sorular.Ülkeler savaşlar için kendilerini son model uçaksavaralar, silahlar, bombalarla donatırken acaba hiç göremeyecekleri ve günde binlerce can alabilecek bir düşmanla karşılabilecekleri akıllarına gelmedi mi? Tabiki de gelmedi. Hangimizin geldi ki. Dünya en son 2002 yılında yine Çin menşeili sadece Çin'de yüzlerce kişinin ölümüne neden olan Sars virüsü ile tanışmıştı. Aslında bir çok ülkeye yayıldıysada Türkiye'ye yayılmadığı için biz fazla önemsemedik. Vah vah tüh tüh diyip geçtik. Çin'de araştırmalar bu virüsten sonra çoğaldı ve durmaksızın bu görünmez tehditlerle alakalı çalışmalar yapmaya devam etti. Uzaktan üzüldüğümüz ve her Uzakdoğu seyahatlerinde yüzünde hala 17 yıldır maskeyle dolaşanlara şahit olduğunuza eminim. Ben bile Türkiye'de Avrupa'da bu çekik gözlü vatandaşların yüzlerinde maskeyle gezmelerine defalarca şahit oldum. Ölümlerin büyük çoğunluğunun Çin'de olduğunu düşünürsek korkmaları gayet normaldi. Ama şu anki korunmamız gereken virüs sanırım Sars'ı çoktan solda sıfır bırakarak tahta oturmaya aday gibi görünüyor. Tüm dünyayı kasıp kavuran kara humma; bilinen adıyla veba. Milyonlarca insanın ölümüne neden olan bu hastalık resmen tarihin gidişatını bile değiştirmişti. İşin ilginç yanı o zamanların İtalyanları yani Cenevizliler Avrupa ve Asya kıtasına bu salgını maalesef ticaret gemileriyle, işgalleriyle yaymış. Yani bugün yine İtalyanların rahat tavrı ülkelerinde çok üzücü ölüm haberlerini almamıza sebep oluyor. Bunun yanısıra tüm Avrupayı da etkisi altına almış durumda. İşin ilginç yanı yüzlerce yıl olmasına rağmen veba olan kişide normal hayatından kısıtlanıp ayrı bir alanda ölüme terk ediliyordu. Hiç bir sevdiği insana veda edemeden tedavi bile olamadan ölüme terk ediliyordu. Peki biz bugün Corona virüsü salgınında da benzer şeyler yaşamıyor muyuz? Sanırım zaman farkı ve sağlıkçıların fedakarlıkları dışında her şeyi aynı yaşıyoruz. Hastanede sevdiklerine veda edemeden ölenler. Karantinada olduğu için ne yapacağını şaşıranlar, neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilmeyen milyonlarca insan.
Çok fazla komplo teorileri vardı. En ilgimi çeken ve banada ilk okuduğumda mantıklı gelen. Dünya liderlerinin emekliler için almış olduğu karar ve nüfus temizliği. İlk başta ne kadar acımasız geldiysede, biyolojik bir ortamda bu virüsün oluşturulabileceği ve dünya nüfusunu azaltmak ve emekli nüfusun ülkelerin ekonomik dar boğazından çıkmalarını sağlamak mantıklıydı. Çok insancıl bulmadığım bu durum nihayetinde bilimsel araştırmalar sonucunda virüsün biyolojik bir ortamda hazırlanmadığı raporlanınca gerçekten sevindim.
Çok yazılıyor çok çiziliyor, kamu spotları her yerde. Hashtagler, twitter mesajları, instagram storyleri vb.. bir çok mesaj artık tüm insanlığa verilmeye başlandı. Anlayana tabi. Gerçekten Türkiye bu krizde çoğu özenilen ülkelerden daha iyi bir çalışma yaptı. Bu yadsınamaz bir gerçek. Hatta tüm sağlık bakanlığına bağlı çalışan kişilere minnetimizin karşılığını hiç bir zaman ödeyemeyeceğimizi de söylemeliyim. Çalışmalar çok akıllıca ve hassaslıkla yürütülüyordu ki bulaşmaması imkansız bir durumdayken gecikmeli de olsa ülkemizde enfekte olan hastaların sayılarını birer birer şimdiyse yüzer yüzer duymaya başlıyoruz. Korkunç tablolar, diğer ülkelerle kıyaslamalar vs.. derken aslında kocaman bir savaşın içinde olduğumuzu fark ettik mi acaba orası gerçekten muamma. #EvdeKal hashtaglerini görmeyen sosyal medya kullanan kişi kalmamıştır herhalde. Peki dün hala Bebek sahili, Üsküdar sahili, İzmir kordonu neden hınca hınç doluydu? Bende evden çıkmak zorundaydım ancak arabamla gidip arabamla evime yine döndüm. Yani hafta içi evinde olan yada çalışmak zorunda olan insanlar resmen hafta sonu tatili yapıyormuşçasına sokakları sahilleri doldurmuş. Büyük cesaret. İtalyanların en çok eleştirilen durumu rahat davranmalarıydı. Bizimde rahatlığımız enfekte hasta sayımızın artış oranıyla çok rahat görülebiliyor. Hep benzetmişimdir İtalyanlarla Türkleri. Akdeniz insanlarıyız. Evlerde kapanmayı bilmiyoruz, evlerimizde vakit öldürmeyi bilmiyoruz, sarılmayı seviyoruz, temassız yapamayız biliyorum ancak bir süre ara vermek lazım. Evet biraz Kuzeyli gibi soğuk yapacağız birbirimize, evlerimizden çıkmayacağız sanki dışarısı eksi otuz dereceymiş gibi. Hepsi bu. Sosyal izolasyon kurallarına uygun bir şekilde en fazla bir iki ay içerisinde eski Akdeniz havamıza kavuşabiliriz. Nasıl olsa yaşlılar ölüyor diyenler ise sanırım sadece İtalya'daki sayılara bakıyorlar, lütfen İran ve Çindeki ölüm sayılarına ve yaşlarına da bakın. İtalyanın zaten %40'ı 60 yaş üstü. Ölüm oranlarının yaş ortalamasının bağışıklığı düşük yaşlılardan oluştuğunu unutma genç nüfuslu Türkiyem.
Ekonomik açıdan bir çok şey etkilenecek. Evet doğru. Bir çok kurum kapanacak bir çok işsiz olacak. Burası da doğru. Düzenimiz alt üst olacak. Buna da katılıyorum. Ancak unuttuğumuz tek şey var biz ülkemizi milletimizi değerlerimizi seven ve koruyan bir milletiz. İnancımızla bir çok şeyin üstesinden geldik eminim bu biyolojik virütik savaşında üstesinden geliriz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder