8 Nisan 2014 Salı

NOAH - Russell Crowe


Dünya'da büyük tartışmalar yaratan Noah, Türkiye'de Nuh: Büyük Tufan olarak gösterime girdi. Bazı ülkelerde yasaklanan bu filme gitmekte zorunlu hale geldi. Merak edilir yasaklanan filmler. Normal olarak yasaklar insanları daha çok kendine çeker. İşte bu yüzden filme dün gittim. Üç boyutlu filmleri çok sevmiyorum nedense ama dün izlediğim filmin görsel efektleri kafi ölçüde eğlendirdi beni. Rahatsız etmedi. Ağzıma burnuma girmedi filmin oyuncuları. Yani üç boyutlu olmasa da izlenebilecek bir filmdi. Russell Crowe'a karşı antipati duyan biri olarak yıllar sonra bu filmde oyunculuğuna büyülendim. İyi oynamış. Role girebilmiş, hissettirdi bana her şeyi. Belki yönetmenliğini Mel Gibson yapsaydı daha dini içerikli bir film olurdu. Bu filmde dinsel temalardan çok efektlere ve yaşanan mücadeleye gıpta ediyorsunuz. Dürüstlük, sadakat, aile bağları, mücadele hiç bu kadar saf ve basit izleyecilere sunulmamıştı belkide. Acıtasyon yok. Tamamen gerçekçilik ön planda. Mucizelere inananlar için gidilesi bir film. Oyuncu olarak çok fazla bilinmemesine rağmen Jennifer Connelly olağanüstü bir performans sergilemiş filmde. Anthony Hopkins'in çok az rolü olmasına rağmen varlığının yettiği karelerde cabası. Harry Potter'dan tanıdığımız Emma Watson, büyümüşte Oscar'a aday olmuş denilecek bir performans sergilemiş filmde. Eleştirilmesi gereken yanları elbette var. Kime göre, neye göre senaryo yazılmış onu anlamak zor. Dini bakımından izlenmeyip keyifli bir zaman geçirmek ve iyi oyunculuk, iyi efektler görmek istiyorsanız bu film sizlere güzel dakikalar geçirtecektir. Eklemeden geçemeyeceğim film dolu dolu iki buçuk saat sürüyor ancak sıkmıyor. Gidecek olanlara şimdiden iyi seyirler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder